Kayıtlar

‘’and the oscar goes to…’’ Promising Young Woman: Sen, her kadının kabusunu tahmin edebilir misin peki?

Resim
  ‘’Erkek adalet değil, gerçek adalet’’ sloganını bir filme çevirsek ortaya böyle bir şey çıkardı.  Killing Eve dizisinin yapımcısı ve senaristi olan Emerald Fennell filmi; Promising Young Woman. Kesinlikle bir suç dramasından çok daha fazlası var bu filmde. Yargının, kadını erkeği fark etmeksizin toplumun, faili aklamaya çalıştığı bir yerde, bir kadının intikam hikayesi… Bir kadının gözünden çekilen bu filmi, bir kadın olarak izlerken hiç yadırgamıyorsunuz. Dünyanın farklı yerlerindeyiz ama hikayelerimiz aynı.    Carey Mulligan’ın canlandırdığı Cassie karakteri bir sosyopat. Tıp fakültesinde okurken en yakın arkadaş Nina’nın, bir partide sarhoş olup bir grup erkek tarafından tecavüze uğraması sonucu intihar etmesini ve Cassie’nin onun adına aldığı intikamı konu alan bir film Promising Young Woman. Sonuyla sizi şaşırtacak olan ama aslında hiç şaşırmamanız gereken bir film.    Bu dünya tümüyle genç kadınlara düşman. Bu dünya benliğimizi bizden çalmak için el...

‘’and the oscar goes to…’’ Nomadland: Ev Nedir?

Resim
    Hatırlanan şey ölmez.  Ev sadece bir kelime midir? Yoksa içinde taşıdığın bir şey midir?   Nomadland, bir yol filmi, yoldakilerin filmi. 2021 Oscar Ödül Töreni’nde ‘’en iyi film’’ dalında adaylık kazanan filmin yönetmeni Chloe Zhao, başrol oyuncusu ise Frances McDormand.   Her şey Fern isimli karakterimizin işini, evini ve kocasını kaybetmesiyle başlıyor.  Minibüsünü bir karavana çeviriyor ve göçebe olarak yollara düşüyor. Bu yol boyunca kendisi gibi göçebe bir yaşam süren insanlarla tanışıyor, hikayelerini dinliyor hatta bazılarıyla yakın ilişkiler kuruyor. Bu hayat tarzını seçen tüm insanların tek ortak noktası ise  kaybetmişlik ve yalnızlık.    Hep derler, ev bulunduğunuz yer değil kalbinizin olduğu yerdir diye. Burada evden kastımız her zaman odaları, duvarları, kapısı falan olan bir yapı mı? Bence değil. İngilizce de bir ayrım vardır; home ve house arasında. İkisi de ‘’ev’’ anlamına gelir ama ‘’house’’ genellikle yapının te...

Yeraltı Krallığı, Ölüm Tanrısı, Demeter’in Kederi, Hades ve Persephone

Resim
Sicilya’da nazik, neşeli, herkesin sevgi beslediği Persephone ve annesi Bereket Tanrıçası Demeter yaşardı. Persephone adanın o güzel bahçelerinde çiçekler toplamaya, koşuşturmaya bayılırdı   Demeter’de kızının o hallerini izlemeye. Güller, lilyumlar, sümbüller…   Gökyüzü, dünya, deniz her şey bütünüyle baharı yaşıyordu bu günlerde. Ancak tüm bunların kasvete bürünmesi çok uzun sürmedi.  Yine Persephone’nin çiçeklerin arasında gezindiği bir gün gözüne biraz ilerideki bir çiçek ilişir. Bir nergis bitkisidir bu. Persephone bu çiçeği almak için uzandığında yer ikiye ayrılır. Ölülerin ve yeraltının kralı Hades belirir. 12 Olimpos tanrısından birisi, Zeus’un kardeşi. Hades kelime olarak görünmez anlamına gelir. Ona bu özelliği sağlayan miğferi ve Bident denilen iki uçlu asasıdır. Bu asanın bir ucu ölümü bir ucu yaşamı temsil eder.   Hades, Persephone’yi yeraltı dünyasına kaçırır ve yer tekrar birleşir.    Çocuğunun kaybolduğunu duyan Demeter adeta kendini ka...

kayıp ruhlara; sizin parıltınız ne?

                ‘’ Yaşlı bir balık başka bir balığa sorar;         -Okyanus nerede? Okyanusu arıyorum.         +Okyanus burası, bu zamana kadar okyanusun içindesin. - Hayır ben sadece sudayım, okyanusu arıyorum. ''            İnsanların bir kısmı ömrünün belli bir dilimini kendisini arayarak geçirir. Ne yapmalıyım? Neden yaşıyorum? Ne için var oldum?   Peki gerçekten bu dünyaya bir şey yapmak için mi geldik? Tutkuyla tek bir şeye bağlanmalı ve hayatımız boyunca onu mu yapmalıyız? Tek amacımız, tek gayemiz bu mu olmalı?    Joe Gardner'ın  hikayesi bu konuda bize yol gösterebilir.   Soul filmi özellikle yetişkinlere yönelik yapılmış bir Pixar  yapımı animasyon. Joe ve onun iki dünya arasındaki hayatını anlatıyor. Joe bir müzik öğretmeni ama en büyük hayali bir caz grubunda çalmak. Hayatının tamamını ve her anını müzikle doldurmuş birisi...

Sonun Başlangıcı: Yule

Resim
Kederli değilim  kış gelse bile, Güneş Tanrısı doğdu üzerimize. 21 Aralık, kış gündönümü.   Bugün güneş ışıkları Oğlak Dönencesine dik gelir ve kuzey yarımkürede günler uzamaya, güney yarımkürede ise kısalmaya başlar.    21 Aralık birçok kelt  ve topluluk tarafından önemli ve kutsal bir tarihtir. Paganların Yule , Romalılar'ın  Satürnalya , Eski Türklerin  ise Nardugan  ismini verdiği bugün kışın ayazına ve karanlığına rağmen, sihri, neşeyi ve birliği simgeler.    Paganizm'de doğa döngülerini temsil eden sabbatlar  vardır. Bunlardan en önemlisi de kış gündönümüne denk gelen Yule .    Paganlar için bugün oldukça önemlidir çünkü inanışa göre Güneş Tanrısı bugün yeniden dirilir. Artık günler daha uzun, ışıklı ve verimlidir. Soğuğun her zaman kötü ruhları çektiğine inanılır o yüzden bu gece çeşitli ateşler yakılır. Bunlardan birisi kütük yakma eylemidir. Paganizm'de  her mevsim yeşil kalan ağ...